27 Gündür Dışarı Çıkamayan Baro Başkanımız Av.Nuşirevan Elçi ve Baromuz Avukatları Adına Yapılan AİHM Başvurusu
              

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE



                                                                                   Rule-39. Urgent


                                                                                                             TEDBİR İSTEMLİDİR.

İrtibat Kurulacak Kişiler: 

1-Av. Savaş TANİŞ,

Bahçelievler Mah. Ali Gaffar Okan Cad. Halk Bankası Üstü K:2 No:4 MERKEZ/ŞIRNAK Tel: 00 90 486 216 66 09  Fax: 00 90 486 216 63 83  GSM:00 90 532 648 69 65                   E-mail:savas_tanis@hotmail.com      

2- Av. İdris TANİŞ,

Bahçelievler Mah. Ali Gaffar Okan Cad. Halk Bankası Üstü K:1 No:2 MERKEZ/ŞIRNAK Tel: 00 90 486 216 80 40  Fax: 00 90 486 216 63 83 GSM: 00 90 542 721 27 01                  E-mail: idristanis@mynet.com

3- Av. Ali BAYRAM,

Bahçelievler Mah. Ali Gaffar Okan Cad. Namdar Apt. K:1 No:2 MERKEZ/ŞIRNAK         Tel: 00 90 486 216 30 79  Fax: 00 90 486 216 30 79 GSM: 00 90 533 727 41 49                  E-mail: av.alibayram@mynet.com


4- Av. Gürgün KADIRHAN,

Atatürk Mah. Ali Gaffar Okan Cad. Bilgi Apt  32/1 MERKEZ/ŞIRNAK                             Tel: 00 90 486 216 58 77  Fax: 00 90 486 216 63 83 GSM: 00 90 532 480 70 33                  E-mail: av.gurgunkadirhan@hotmail.com

5- Av. Fırat SOYSAL,

Atatürk Mah. Zübeyde Hanım Cad. Sanat Sok. Doğu  Apt  3/4 MERKEZ/ŞIRNAK                             Tel: 00 90 486 216 17 19  Fax: 00 90 486 216 17 19 GSM: 00 90 542 380 17 19                  E-mail: av.firatsoysal@hotmail.com


Başvurucular:



1-Nuşirevan ELÇİ

        2-Rüya ELÇİ
        3-Faysal AYKUT
        4-Metin TATAR
        5-Fırat ZİYANAK
        6-Cihan VESEK
        7-Murat AYDOĞAN
        8-Sertaç ÖSKAN
        9-Mehmet Şıvan HALAVRUT
      10-Mehmet Emin MÜŞTAK
      11-Orhan UCA
      12-Nurettin GASIR
      13-Ali SAVDA
      14-Mehmet Salih BAĞATA
      15-Filiz ÖLMEZ
      16-Hüseyin TÜL 
      17-Gülşen ELÇİ 
      18-Abdullah FINDIK
      19-Nazan BİRLİK
      20-Hüsnü KAPLAN
      21-Mücahit DURSUN
      22-Abdullaziz TOKAY
      23-Ahmet ÇAĞLIN
      24-Hüsnü ŞAVLUK
      25-Cevat KUNUR
      26-İlker BİRLİK
      27-Ayla TELLİOĞLU
      28-Erdal KUNUR
      29-Reşit GÜNDÜZ
      30-Mustafa BİLEN
      31-Remzi EDİZ
      32-Ruken TAYŞUN DEMİRBAŞ
      33-Zozan AÇAR
      34-Azad KAYASIZ
      35-Hüseyin KAÇMAZ
      36-Mesut KADEN
      37-Hamit ŞEREN
      38-Siyabend DEMİR
      39-Abdullah ÜRÜM
      40-Nurullah BENEK
      41-Dündar TOKAK
      42-Mehmet DAYAR 
        43-Hişyar TAY

                    

Olayların Anlatımı : 

1-Bu başvuru halen aileleri ile birlikte Cizre ve Silopi ilçelerinde yaşayan, aynı zamanda Şırnak barosuna bağlı avukat olan ve Şırnak Valiliği’nin uyguladığı sokağa çıkma yasağı nedeniyle yirmi iki (23) gündür dünya ile bağları koparılan, sağlık, eğitim, su, elektrik vb. her türlü kamusal hizmetten yoksun olan, gıda ve ilaç, bebek maması gibi gerek kendisinin ve gerekse diğer aile fertlerinin hayatta kalmak için gerekli temel yaşamsal hiçbir imkana kavuşamayan, zaman zaman iletişimi kesilen ve silahlı grupların tasfiyesini amaçlayan ve her türden ağır makineli tüfek,bomba atar, top ve tank gibi silahların  kullanıldığı operasyonlar nedeniyle yaşamı tehlikede olan Başvurucular adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne saygı ile sunulmaktadır. Başvurucular sokağa çıkma yasağının ve çatışmaların devam ettiği Cizre ve Silopi İlçelerinde ikamet  etmekte olup, halihazırda halen Cizre ve Silopi ilçelerinde olduğundan kendilerinden imzalı yetki belgesi alınması mümkün olmamıştır. Zira Silopi ve Cizre İlçesi’ne 23 gündür giriş-çıkışlar yasaklanmıştır. Bu nedenle başvurucular ile ekte sunulan tutanakta belirtildiği üzere sözlü yetki alınmış olup, yasağın ve çatışmaların bitmesine müteakip en kısa sürede usulüne uygun başvuru formu ile imzalı yetki belgesi Mahkeme’ye ulaştırılacaktır.

2-Aşağıda olayların detaylı bir sunuşu yapılacaktır. Şikayetimizin niteliği nedeniyle AİHM İçtüzüğü’nün 39. Maddesi uyarınca Başvurumuzun hemen  ele alınması ile sokağa çıkma yasağının sona erdirilmesi ve güvenlik operasyonlarının durdurulması veya uluslararası standartlara uygun yürütülmesi yönünde geçici tedbir talebimiz bulunmaktadır.

3-Cizre ilçesi son yapılan 2014 nüfus sayımına göre 132,857, Silopi İlçesi 120.000 kişinin yaşadığı Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan Şırnak İli’ne bağlı bir ilçelerdir. Bu İlçelerde son 5 aydır güvenlik kuvvetleri yasa dışı PKK örgütüne bağlı olduğu belirtilen ve kendilerine YDG-H adını veren silahlı bir grubu tasfiye etmek amaçlı her türden ağır silah,bomba atar, top ve tank gibi silahların kullanıldığı sivillerin bulunduğu alanlarda operasyonlar yürütmektedir. Sivillerin yaşadığı evler tank ve top atışlarıyla vurularak yıkılmakta ve bu top tank atışlarından bir çok sivil yaşamını yitirmiş yada yaralanmış ve yaşam alanları kullanılamaz hale gelmiştir. Sözleşmeci devlet, ortada herhangi bir çatışma olmadan sokağa çıkma yasağı ilan ederek YDG-H adlı silahlı grubu tasfiye etme amaçlı tank, top, bomba atar ve ağır makineli tüfeklerin de kullanıldığı operasyonlar yürüterek Cizre ve Silopi İlçelerinde kent savaşı çıkmasına ve sivillerin ağır çatışma arasında kalmasına ve neticede bir sürü sivilin ölmesine neden olmaktadır. Başvurucuların ve tüm aile fertlerinin yaşadığı Cizre ve Silopi ilçelerinde evlerinin etrafına bir çok top mermisi isabet etmiş her an evlerine bir tank topunun isabet edip kendilerinin ve ailelerinin yaşamını tehlikeye sokabilir. 

4- Şırnak Valiliği’nin 14.12.2015 tarihli bir kararıyla Cizre ve Silopi İlçelerinde ikinci bir emre kadar yurttaşların sokağa çıkması yasaklanmış olup anılan yasak kararı halen (04.01.2016, saat:10.00) devam etmektedir. Şırnak Valiliği’nin anılan kararı ( http://www.sirnak.gov.tr/basin-duyurusu-14122015 ) :

“İlimiz Cizre ve Silopi ilçe merkezlerinde Bölücü Terör Örgütü mensuplarının etkisiz hale getirilmesi, bölücü terör örgütü mensupları tarafından mayın ve patlayıcılarla tuzaklanmış barikat ve hendeklerin bertaraf edilmesi ve vatandaşlarımızın can, mal güvenliğinin ve  kamu düzeninin sağlanması amacıyla 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun  11/C maddesi gereğince 14.12.2015 günü saat: 23:00' ten itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.

 

Bölücü Terör Örgütünün vatandaşlarımızın başta yaşam hakkı olmak üzere özgürlük, güvenlik, mülkiyet gibi temel hak ve hürriyetlerini hedef alan saldırılar gerçekleştirdiği mayınlı,  patlayıcı tuzaklı barikat ve hendekler yaptığı bu eylemlerle vatandaşlarımızın gündelik yaşamını sürdürmesini ve başta sağlık olmak üzere temel kamu hizmetlerinden faydalanmasını engellediği ve vatandaşlarımıza her türlü maddi ve manevi zararlar verdiği kamuoyumuzun malumlarıdır.

 

Cizre ve Silopi ilçe merkezlerinde vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini kullanabileceği huzur ortamını ve kamu düzenini sağlamak maksadıyla vatandaşlarımıza her türlü maddi ve manevi destek sağlanacaktır. Bu anlamda vatandaşlarımızın müsterih olmasını diliyor bütün vatandaşlarımıza en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 14.12.2015”  şeklindedir. 


5- Bağımsız ve tarafsız bir insan hakları örgütü olan Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 25 Aralık 2015 tarihinde açıkladığı, 11-25 Aralık 2015 Sokağa Çıkma Yasakları ve Sivillere Yönelik Yaşam Hakkı İhlalleri bilgilendirme haberine göre Şırnak Valiliği’nin 14.12.2015 tarihinde ilan ettiği sokağa çıkma yasağından bu yana Cizre İlçesi’nde 18 sivil yurttaş hayatını kaybetmiş (4’ü kadın, 1’i çocuk, ayrıca 1 ölüm de anne karnında vurulan 7 aylık bir bebektir), 15 sivil yurttaş ise (3’ü kadın, 6’sı çocuk) yaralanmıştır ( http://tihv.org.tr/11-25-aralik-2015-sokaga-cikma-yasaklari-ve-sivillere-yonelik-yasam-hakki-ihlalleri/ ). Aşağıda 14.12.2015-25.12.2015 tarihleri arasında Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na ulaşan sivil ölüm ve yaralanma bilgileri sunulmuştur.



6-Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın bilgilendirme haberinden sonraki 4 gün içinde ise Cizre’de 89 günlük bebek Miray İNCE ile dedesi Ramazan İNCE ateşli silahla vurularak hayatını kaybetmiştir  ( http://www.radikal.com.tr/turkiye/miray-bebek-buzdolabinda-1495824/ ).

Yine 28.12.2015 tarihinde Cizre Cudi Mahallesi'nin Merdan Sokak üzerindeki evlerinin bahçesinde oynayan 5 yaşındaki Hüseyin Selçuk, ensesine isabet eden tek kurşunla hayatını kaybetmiştir  ( http://www.radikal.com.tr/turkiye/cizrede-5-yasindaki-cocuk-olduruldu-1495943


7-  Yine bağımsız ve tarafsız bir insan hakları kuruluşu  olan Türkiye İnsan Hakları Vakfının tespitlerine göre sokağa çıkma yasağının bölgede ilk uygulanmaya başladığı 16.08.2015 tarihinden bugüne kadar salt sokağa çıkma yasakları sürecinde en az 124 sivil katledilmiştir(http://www.tihv.org.tr/11-25-aralik-2015-sokaga-cikma-yasaklari-ve-sivillere-yonelik-yasam-hakki-ihlalleri/)  Aşağıda Silopi İlçesinde yasak süresince katledilmiş ve yaralanmış insanlardan TİHV’ na ulaşmış olanların  bilgileri sistematik olarak sunulmuştur.


a-16.12.2015 tarihinde Başak Mahallesinde yaşayan  70 yaşındaki Hüseyin GÜZEL evine bomba atar mermisi atılması sebebiyle düştüğü korku ve heyecan durumundan kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir.


b-16.12.2015 tarihinde Barbaros Mahalesinde oturan Hacı YUSUF adındaki yurttaş özel hareket timlerinin açtığı ateş sonucu yaralanmıştır.


c-17.12.2015 tarihinde Barbaros Mahalesinde oturan 80 yaşındaki Yusuf ABİ evine uzun süre ateş açılamsı sebebiyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir.


d-18.12.2015 tarihinde Nuh Mahalesinde bulunan bir eve top mermisi isabet etmesi sonucunda oluşan göçük altında kalan Reşit EREN(17) ve Ahin KANAT(16)adlı çocuklar hayatını kaybetmiştir.


e-19.12.2015 tarihinde Yeiltepe Mahalesindeki evinin önünde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu vurulan İbrahim BİLGİN(18)hayatını kaybetmiştir.


f-19.12.2015 tarihinde güvenlik güçlerinin doğrudan ateş etmesi üzerine Şiyar ÖZBEK(25)Süleyman ÇOBAN(70) yaşamını kaybetmiştir.


g-19.12.2015 tarihinde Nuh Mahallesi Cumhuriyet Caddesinde zırhlı araçlardan yapılan atışlar neticesinde aynı aileden Taybet İNAN (57) İle kayınbiraderi Yusuf İNAN(40)yaşamını yitirmiş aynı olayda Taybet İNAN ın eşi Halit İNAN kolundan yaralanmıştır.Taybet İNAN ın ve Yusuf İNAN ın cenazeleri 7 gün boyunca sokakta kalmış ancak 7 gün sonra morga alınmasına izin verilebilmiştir.


h-19.12.2015 tarihinde Barbaros Mahalesinde oturan Mahmut ERDOĞAN evine atılan bombaatar mermisi ile ayağından yaralanmıştır.


ı-20.12.2015 tarihinde Cudi mahalesindeki evinin damına çıkan Ayşe BURUNTEKİN (40)güvenlik güçlerince öldürülmüştür.Aynı gün zihinsel engelli Agit KAÇAR(22)adlı yurttaş Başak Mahallesine açılan ateş sonucu yaralanmıştır.


i-21.12.2015 tarihinde Karşıyaka Mahallesindeki evlerine top mermisi atılması sırasında kafasına şarapnel parçası saplanması sonucu Mehmet Mete(11)isimli çocuk hayatını kaybetmiştir.


j- 21.12.2015 tarihinde Nuh Mahalesindeki evinin bahçesinde buluna n tuvalete gitmek isteyen Ömer SAYAN(70)adlı yurttaş hayatını kaybetmiştir.


k- 21.12.2015 tarihinde Karşıyaka Mahalesinde top atışı sebebiyle evinde çıkan yangını önlemek isteyenYusuf NAS (55)açılan ateş sonucu yaralanmıştır.


l- 22.12.2015 tarihinde Nuh Mahallesinde atılan top atışı sonucu Mahmut ORUÇ(28)göğsünden Cindi ALGUR(45) sırtından soyadı öğrenilemeyen Halit isimli yurttaş ayağından yaralanmıştır.


m- 24.12.2015 tarihinde 7 çocuk annesi Şirin ALTAY(45)Nuh Mahalesindeki evlerine yapılan top atışı sonucu ağır yaralanmıştır.


n- 25.12.2015 tarihinde bir çocuk annesi Mihriban ÖKTEN(23)Dicle mahallesindeki evinde keskin nişancılar tarafından açılan ateş neticesinde ağır yaralanmıştır.


o- 26.12.2015 tarihinde Nuh Mahallesinde oturan din adamı Hasan SANIR(73)ailesinin başka mahalleye tahliyesi neticesinde katledilmiştir.


ö- 27.12.2015 tarihinde yuğun bombardıman sebebiyle oluşan stresin etkisiyle kalp krizi geçiren Salih ERENER (71)yaşamını yitirmiştir.Olay esnasında kendisine sağlık hizmeti sunulmamıştır.


p- 4 gün kayıp olduktan sonra 29.12.2015 tarihinde  evli ve iki çocuklu olan Seyfettin SİDAR (30)adlı yurttaş evinin yakınında öldürülmüş halde bulunmuştur.


r- Gene kaybolduktan 4 gün sonra 30.12.2015 tarihinde İsmail YAVŞAN(55)adlı yurttaş öldürülmüş halde bulunmuştur.


Geçici Tedbir Talebi:  

8- Sokağa çıkma yasaklarına ve  sivil yurttaşların yasak sürerken aşırı güç kullanılan operasyonlarda yaşamını yitirmeleri ve diğer ihlaller üzerine yapılan tedbir talepli başvurular Anayasa Mahkemesince reddedilmiştir.2015/19545,2015/19907 ve 2015/15266 numaralı başvurularda yaşam hakkı,beden bütünlüğünün korunması,insan onuru ve işkenceye ve diğer sebeplere dair ihlallerde gerek anayasanı ve gerek ise Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi çok açıkça ihlal ediliyor olmasına karşın Anayasa Mahkemesi başvuruları reddetmiştir. Dolayısıyla anayasa mahkemesinin ihlalin çok yoğun olarak sürdüğü süreçte yaklaşımı belli ve olumsuz görüldüğünden bu mahkemeden istenilen sonucun alınmayacağı açıkça anlaşılmıştır. Bu sebeple sayın mahkemeye başvurarak tedbir istemek zorunluluğu doğmuştur. Müvekkillerimiz ile başvuru görüşmesi icra ettiğimiz anda bile müvekkiller yoğun çatışma ortamında bulunduklarını ve hiçbir surette can güvenliklerinin bulunmadığını hatta değil sokağa çıkmak pencereye çıkmanın dahi yasaklandığını ve buna dair anonsların zırhlı araç hoparlörlerinden anons edildiğini belirtmişlerdir.Bu hususta basına yansıyan bilgi ve haberler de mevuttur.

      

9- Müvekkillerimiz ile yapılan görüşmede aktarılanlara ve gene basına yansıyan bilgilere göre çoğu mahallede yurttaşlar evlerinden çıkarılmakta güya çatışma olmayan mahallelere intikal etmeleri istenmektedir. Bu intikaller esnasında yurttaşların güvenlikleri sağlanmamış olduğundan küçük gruplar halinde ya da ferden hareket etmek zorunda kalan vatandaşların büyük korku ve tehdit altında kaldıkları da anlaşılmaktadır. Gene gelen haberler ve alınan bilgilere göre bazı evlerin görece daha büyük ve korunaklı olmaları sebebiyle çok sayıda vatandaşın sığınmış olduğu kimi zaman 30 kimi yerde 70 kimi yerde  100 yurttaşın sığındığı evlerden söz edildiği ve bu evlerin bu haliyle ağır saldırılara maruz kaldığı ve kimi evlerden günlerce haber alınamadığı,toplu sığınılan çoğu yerde su ve gıda sıkıntısının ciddi şekilde baş gösterdiği ağır bombardıman sebebiyle çoğu yerde ölüm ve yaralanma olaylarının vuku bulduğu,şehrin çoğu noktasında ulaşılamayan çok sayıda insan bulunduğu bu haliyle şehirde ciddi ölçüde kırım tehlikesinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Gene aynı şekilde sağlık hizmetlerinin icra edilemediği,gerek silahlı saldırı sonucu ve gerekse normal ölüm neticesi hayatını yitirmiş çok sayıda insan cenazesinin  ya evlerde yada mahallelerde bulunan ibadethanelerde açıkta yada buzdolabında bekletildiği ve gömülmelerine izin verilmediği de bu yasağın acı sonuçlarındandır. Gömülmelerine izin verilmeyen cenazelerden tespit edilebilenler Mehmet METE,Ahin KANAT,Reşit EREN,Şiyar ÖZBEK,Ayşe BURUNTEKİN,Hasan SANIR,Seyfettin SİDAR,Yusuf İNAN,Taybet İNAN adlı yurttaşlara aittir.


10- Tüm bu ölüm ve yaralama ile gayrı insani muameleleri olaylarının failinin devlet olduğuna dair son derece ciddi iddialar mevcuttur.Yukarıda İHD ve TİHV verileri ile de anlatılan olaylar bu iddiaları doğrular niteliktedir.


11- Şırnak Valiliği sokağa çıkma yasağını 5442 Sayılı Kanun 11/c maddesindeki yetkiye dayandırmaktadır.1949 tarihli bu kanun devletin ildeki temsilcisi olarak valiye görev ve yetkiler vermiştir.Valiler bu kanuna dayanarak valilik görevi icra etmektedirler.Bu kanun 70 maddeden oluşmaktadır.Valilerin görev ve yetkileri 11.madde kapsamında düzenlenmiştir.Burada valilere tanınan görev ve yetkiler olağan zamanlarda valilerin ili idare ediş biçimi belirlenmiştir.Bu madde bu kanundan çıkarıldığında valilerin illeri idare etme şekli tamamen belirsiz  hale gelecektir.Buna göre bu kanundaki düzenlemelerden valilinin sokağa çıkmayı yasak hale getirebileceği sonucu ise asla çıkarılamayacaktır.Türkiye hukukunda olağanüstü hal Anayasanın 119,120 ve 121.maddelerde düzenlenmiştir.Anayasanın bu maddelerine dayanılarak çıkarılacak olağanüstü hallerde 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu 11/A maddesi uyarınca valiler gerekli görülmesi durumunda geçici olarak sokağa çıkma yasağı koyabilmektedir.Ayrıca Sıkıyönetim Hali düzenleyen Anayasanın 122.Maddesi uyarınca ilan edilmiş sıkıyönetim hallerinde 1402 Sayılı Kanun 3/c maddesi uyarınca sokağa çıkma yasakları geçici olarak konabilir.Hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ancak kaynağını açıkça Anayasadaki düzenlemelerden alan kanunlar ile mümkündür.Anayasa 13.Madde bunu açıkça düzenlemiştir.Bu maddenin son cümlesi sınırlamalara gidilmesi durumunda  bile bu sınırlamaların anayasanın lafzına ve ruhuna demokratik toplum ve laik cumhuriyet gereklerine ve ölçülük ilkesine aykırı olamaz.Gene olağanüstü durumlarda askıya alınacak temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasının sınırları Anayasa 15/2 maddede belirlenmiştir.Buna göre olağanüstü dönemlerde bile kişinin yaşam hakkına,maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz,kimse din ve vicdan;düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz.Ayrıca Anayasanın 23.maddesi de yerleşme ve seyahat hürriyetinin ancak sayılı sınırlı  durumlarda sınırlanabileceğini hüküm altına almıştır.Yukarıda yapılan değerlendirmelerden de anlaşılabileceği gibi sokağa çıkma yasağı koymak yetkisi bulunmayan valilerin aslında Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş bulunan yasama yetkisini gasp ettiği çok rahatça ifade edilebilir.(Anayasa Madde 7).Tüm bu analizlerden sonra İl İdaresi Kanunu 11.maddede valilere verilen yetkilerden ‘’tedbir’’alma yetkisinin aslında temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını kolaylaştırmaya,onların karşılaştığı güçlükleri bertaraf etmeye,devletin bu konuda daha çok enerji harcamasını sağlamaya dair pozitif yükümlülükleri etkin bir biçimde kullanmaya dair yetkilerdir.Yoksa kamu düzenin sağlanması ve emniyete dair tedbirler ile aslında yasal güvence altında bulunan temel hak ve özgürlükleri yok etmek sınırlamak veya askıya almak yetkisinden söz etmek mümkün değildir.Kanaatimizce fiili durum itibariyle valilere böyle bir tedbir almasını salık veren hükümet ,uygulamalar normal hukuk devletinde cereyan ediyormuş gibi göstererek olağanüstü hal veya sıkıyönetim kanunlarının uygulanması durumunda devletin içeride ve dışarıda uğrayacağı enerji ve prestij kaybını önlemek amacını gütmüştür.İl İdare Kanunu 1949 tarihinde yürürlüğe girmiş bir kanundur.1960,1971 ve 1980 yıllarında Türkiye’de 3 defa askeri darbe yapılmıştır.Bu her üç darbede bile sıkıyönetim ilan edilmiş,haklar ya yok edilmiş ya kısmen durdurulmuş yahut da askıya alınmıştır.Ama hiçbir darbe döneminde bile valiler yasanın 11/c maddesini uygulamamışlardır. bu anlatılan ve kaynağını iç hukuktan almayan uygulamalar ile Sözleşmenin 8/2 maddesi ihlal edilmiştir.


12- Özellikle sokağa çıkma yasağına dair ilanda sokağa çıkma yasağının ikinci bir emre kadar yasaklanmış olması, yasağın ne kadar süre devam edeceğinin insanlar tarafından bilinemiyor olması sebebiyle insanların gıda, su,ilaç,temizlik,bebek maması vs temel ihtiyaç maddelerini stoklama konusunda bir öngörüye sahip olamaması bu stoklamanın uzun süren yasaklar karşısında tükenmesi,çoğu insanın gündelik işlerde çalışıyor olması sebebiyle stoklama yapacak imkanlarından yoksun olması,  İnsanların çocuk ,kadın yaşlı dahil tüm katmanları ile adeta ölüme terk edilmiş olması ile sözleşmenin 3.maddesi ihlal edilmektedir.


13- Her  ne kadar sokağa çıkma yasaklarının amacının yasa dışı PKK örgütü ve bağlı YDG-H unsurlarının faaliyetlerinin engellenmesine dair olduğu ilan edilmiş ise de uygulamanın  tüm sakinleri en kötü şekilde etkilediği ve tüm hizmetlerin ve hakların  askıya alındığı özellikle yasak öncesi yerli olmayan öğretmen gümrükçü ve diğer insanların şehirden çıkartmak suretiyle uygulamanın aslında doğrudan doğruya yerli halka yönelik olduğu mesajının verildiği gözetildiğinde valiliğin yetkisiz sokağa çıkma ilanının, ilanda belirtilen amacı dahi aştığı rahatlıkla söylenebilir.Buna göre sözleşmenin 17 ve 18.maddeleri çok ağır şekilde ihlal edilmiştir.


14-Yüksek Sözleşmeci devlet diğer bir kısım uluslar arası anlaşmalarda ve gerek ise kendi anayasasında iş bu sözleşme hükümlerine bağlı olduğunu vazetmiştir. Ancak mevcut uygulamalardan anlaşılabileceği gibi bu sözleşme hükümlerinin çoğunu sistematik şekilde ihlal ediyor olması sözleşmenin 53.maddesine de aykırıdır.


15-Taraf devlet olan Türkiye Hak ve özgürlükleri askıya aldığını 15.madde uyarınca Avrupa Konseyi genel sekreterine bildirim yükümlülüğünü de yerine getirmemiştir.


16- Yüksek sözleşmeci devlet,AİHM in Ergi/Türkiye(23818/94)Isayeva/Rusya( 57950/00)kararlarında vurgulandığı gibi sivil yerleşim yerlerinde silahlı operasyon ilkelerine uyulmaksızın yapılan operasyonlar söz konusudur.Yapılan operasyonlar sivillerin durumu gözetilmeden yürütülmektedir.Bu sebeple başvurucular ve ailelerinin yaşam hakkı potansiyel yakın tehlike altındadır.Sözleşmenin 2.maddesinde teminat altına alınmış bulunan yaşam hakkı ilçedeki yoğun bombardıman ve silah kullanımı ve bu nedenlerle bir çok sivilin yaşamını yitirdiği de göz önüne alındığında müvekkil başvurucunun ve ailesinin yaşam hakkı henüz ihlal edilmeden mahkemece tedbir talebine karar verilmesi gerekmektedir.


17- AİHM İçtihadı (Osman /İngiltere )AİHS 2/1 Maddesinin ilk cümlesi bir devletin yalnızca bilerek yasadışı ölümlere sebebiyet vermekten kaçınmasını değil,aynı zamanda kendi topraklarında yaşayan insanların yaşam hakkını korumak için gerekli düzenlemeleri yapmak ve gerekli tedbirleri almak yükümlülüğüne hükmetmiştir.Buradaki koruma yükümü etkili ceza mekanizmaları koyma yükümünün çok ötesindedir.Mahkeme ve doktrin  devletin yükümlülüğünü belirlemek bakımından devlet kendi egemenlik sahasında yaşayan insanların yaşam hakkının tehlikede olduğunu bilmek bir yana bu hakkın korunması için  tehlikeyi tahmin etmek veya bilebilecek durumda olmayı kriter olarak koymaktadır.


18- Başvurucular herhangi bir hakim kararı olmaksızın 23 gündür ev hapsine tabi tutulmaktadır. Avukat olmaları münasebetiyle mesleklerini icraları da engellenmektedir. Bu durum Sözleşme’nin 5/1 hükmüyle bağdaşmamaktadır. Valilerin ucu açık ve süresiz sokağa çıkma yasağı ilan etmeleri nedeniyle başvurucu ile beraber 100 binden fazla yurttaş seyahat özgürlüğünü aşan ve özgürlük ve güvenlik hakkı ihlali kapsamına giren bir uygulamayla karşı karşıya kalmıştır.


 Sonuç ve Talep:


          Yukarıda olayların anlatımı ile ihtiyati tedbir talebi kısmında ileri sürdüğümüz gerekçelerle Mahkemenizin İçtüzüğü’nün 39. maddesi gereğince geçici tedbir kararı alarak sokağa çıkma yasağının sona erdirilmesi ve güvenlik operasyonlarının durdurulması veya uluslararası standartlara uygun yürütülmesi kararı almasını arz ve talep etmekteyiz.



05.01.2016, Saat:11.30, Şırnak.


                                                    Başvurucuların Temsilcileri:


      

  Av. Savaş TANİŞ                    Av. İdris TANİŞ                     Av. Ali BAYRAM 



                        

                      Av. Gürgün KADAIRHAN             Av. Fırat SOYSAL