Bölge Baroları Şırnak Toplantısı ve Basın Bildirisi
 
 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Barolarının, bölgede yaşanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle ağır hak ihlallerinin yaşandığı yerlerin başında gelen Şırnak’ın Silopi ilçesinde incelemelerde bulunmak üzere bir araya geldi. İlçeye girişlerine izin verilmeyen heyet, Şırnak’a dönerek Şırnak Cumhuriyet Başsavcısıyla bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından Şırnak Belediyesine geçen heyet burada Şırnak milletvekilleriyle bir araya geldi. Daha sonra heyet hastanede yaralı vatandaşları ziyaret etti.

 

Yapılan görüşmelerin ardından bir toplantı yapan Bölge Baro Başkanları toplantıdan sonra Şırnak Kent Meydanında bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının tam metni aşağıda sunulmuştur.



Basına ve Kamuoyuna

                                                                                                                      26.12.2015, Şırnak

 

Türkiye neredeyse bütün yapısal sorunlarının hem nedeni ve sonucu olan Kürt meselesini şiddet dışı yöntemlerle çözme fırsatı yakalamış iken, akıl almaz bir şekilde yeniden şiddet sarmalına dönmüştür.

 

Bugün hemen yanı başımızda Cizre’de, Silopi’de sadece şiddet üreten politikaların en ağır sonuçları yaşanmaktadır. Barolar olarak iki gündür sokak ortasında vurulan yaşlı insanların cenazelerinin günlerce sokak ortasında kaldığı, anne karnında, anne kucağında vurulan bebeklerin, sokağa çıkma yasakları nedeniyle ailelerin ulaşamadığı ve hastane morglarında günlerce bekleyen 13 cenazenin içine çocuklar varken kütüphanenin yakılmış olmasının insanın tahammül sınırlarını zorlayan gerçeği ile karşılaştık.

 

Bugün 34 sivilin katlinden sorumlu bir tek kişinin yargılanmadığı Roboski’nin üzerinden 4 yıl geçmiş olmasının utancını yaşıyoruz.

 

Bugün Diyarbakır Baro Başkanımız Av. Tahir Elçi’nin katledilişinin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen başta ailesi olmak üzere toplumu tatmin edici şekilde etkin bir soruşturma yapılmamış olmasının ve Av. Tahir Elçi’siz ilk toplantımızın ağır yükü altındayız.

 

Bugün ev sahibi Baromuz Şırnak Barosu Başkanı Av. Nuşirevan Elçi’nin ve Cizre ve Silopi’deki 100 meslektaşımızın sokağa çıkma yasağı nedeniyle bizlere ev sahipliği yapamadığı bir toplantının burukluğunu yaşıyoruz.

 

Kürt meselesinin şiddet dışı yöntemlerle çözülmesine ilişkin toplumda var olan çok güçlü desteğe rağmen beş aydır, Kürt şehirlerinde yaşanan çatışma ve operasyonların sonuçları, Kürt meselesinin şiddete hapsolduğu son 30 yıldan fazla çok daha fazla tahribat ve en önemlisi bir arada yaşama inancının yok olmasına sebebiyet verecek bir hal almıştır.

 

Hiçbir hukuksal altyapısı olmadan güvenliğin ve kamu düzenin sağlanması gerekçeleri ile ilan edilen sokağa çıkma yasakları tam tersine başta yaşam hakkı olmak üzere, sağlık, barınma gibi en temel hakların ihlaline, işkence kötü muamele, ırkçı uygulamalar ile insani değerlerin açıkça tahribine zemin hazırlamıştır.

 

Siyaset kurumunun şiddete ve güvenlik anlayışına teslim olması aynı zamanda kendini inkâr anlamına gelmektedir. Kürtlerin birey ve toplum olmalarından kaynaklanan haklarının güvence altına alınması tartışmalarından, ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bu ortama dönüşün sonuçları elbette bütün toplum için olduğu kadar siyaset kurumu için de çok ağır olacaktır.

 

Başta bütün bu şiddete kaynaklık eden yasak kararları, operasyonlar sırasında bütün bir toplumun gözü önünde yaşanan hak ihlalleri ve kötü muamelelere ilişkin başvurularda bırakın hakları güvence altına alan kararlar, bu ihlalleri meşrulaştıran ve örten güvenlikçi politikalarla senkronize, kolluk ve idarenin hukuk dışı uygulamalarına cezasızlık güvencesi altına almış bir yargı pratiği ile karşı karşıyayız.

 

Bizler Doğu ve Güneydoğu Bölgesi Baroları olarak hatırlatıyor ve uyarıyoruz;

           

Özellikle sivil alanlarda devam eden çatışmalar bir an önce bitirilmeli ve ağır insan hakları ihlallerine zemin hazırlayan tüm çatışma ve operasyonlar sonlandırılmalıdır.

 

Ağır insan hakları ihlallerine sebebiyet veren sokağa çıkma yasakları bir an önce kaldırılmalıdır.

 

Siyaset kurumu kendi varlık sebebini ortadan kaldıran güvenlikçi politikalardan ve uygulamalardan vazgeçmelidir.

 

Kürt meselesinin Kürtlerin bireysel ve toplum olmasından kaynaklanan tüm haklarını güvence altına alacak fiili, siyasi ve hukuksal zemini bir an önce oluşturulmalıdır.

 

Büyük bir toplumsal destek ve emekle gelinen mutabakata bir an önce dönülmelidir.

 

Yargı hukuksuz uygulamaları meşrulaştırmaktan ve cezasızlık politikalarından vazgeçerek, bireylerin temel haklarını güvence altına alan asli rolüne dönmelidir.

 

Aksi takdirde vefatının yıldönümünde saygı ve rahmet ile andığımız Şerafettin Elçi’nin de defaatle uyardığı gibi ağır tahribat gören toplumsal barış ve bir arada yaşama kültürü geriye dönüşü olmayacak bir şekilde kaybolacaktır. 26.12.2015

 
ŞIRNAK BAROSU 
(Doğu ve Güneydoğu Bölge Baroları Dönem Sözcüsü) 
ADIYAMAN BAROSU                 
AĞRI BAROSU                  
BATMAN BAROSU

BİNGÖL BAROSU

BİTLİS BAROSU                
DERSİM BAROSU

DİYARBAKIR BAROSU              

HAKKÂRİ BAROSU            
IĞDIR BAROSU

MARDİN BAROSU

ŞANLIURFA BAROSU        
MUŞ BAROSU                   

SİİRT BAROSU              

VAN BAROSU

KARS-ARDAHAN BÖLGE BAROSU