BASINA VE KAMUOYUNA
 

BASINA VE KAMUOYUNA

            Cizre Botan bağrında büyütüp yetiştirdiği bir büyük değerini daha kaybetti. Hayatını, Kürt sorunun çözümüne, hukuka, insan haklarına ve barışa adamış hemşerimiz, dostumuz, meslektaşımız Sevgili Tahir Elçi’yi kaybettik. Acımız büyüktür. Cizre Botanın yiğit evladına Allahtan rahmet, ailesine ve tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.

            Onu aramızdan alan karanlık eller ortaya çıkarılana dek ne acımızı ne öfkemizi soğutmamız mümkün değil. Ona değen o karanlık elleri lanetliyoruz. Tetiği çekenler kadar ona son bir buçuk ayda cehennem hayatı yaşatanları da affetmeyecek, unutmayacağız. Bugün ardından methiyeler düzen, timsah gözyaşları dökenlerin onu hedef haline getirmekten büyük bir keyif aldıklarını gördük ve bu kişi ve kurumların adalet önüne çıkarılması için elimizden geleni yapacağız.

            Biz Sevgili Tahir’in dost ve arkadaşları olarak ona uzanan karanlık eller tüm detaylarıyla aydınlatılana dek bu suikastın takipçisi olacağız. Protokolde 5. Sırada olan bir Büyükşehir Baro Başkanı’nın, güpegündüz sokak ortasında kameralar önünde öldürülmesine seyirci kalanların da adalet önüne çıkarılması için mücadele edeceğiz.

            Tahir ELÇİ’ nin yaşamının pusulası olan ve son açıklamasında bahsettiği şu sözler artık bizlerin emanetidir. "Biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz"  

Bu sözler bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da bizlerin emanetidir ve takipçisi olacağız.   

 

Barışın, hukukun, adaletin, nezaketin ve hoşgörünün temsilcisi Tahir ELÇİ’yi unutmayacağız ve unutturmayacağız. Onun katillerinin adalet önüne çıkarılması için her imkanı kullanacağız. Çünkü bu devletin Tahir ELÇİ’ ye ve Onu seven insanlara hakikati ortaya çıkarma ve adaleti sağlama borcu vardır.

 

            Tahir ELÇİ’ nin ölümünün ardından, yaşamı ve idealleri tüm Türkiye’ye bir kez daha gösterdi ki; çatışma ortamı yıkıcıdır, yakıcıdır. Kalplerde ve vicdanlarda kalıcı hasarlar bırakır. Duygusal kopuşu hızlandırır ve beraber yaşama idealini çürütür. Bu nedenle Kürt Sorunun silahsız ve çatışmasız olarak çözülmesi için taraflar çözüm masasına yeniden dönsün.  Bu son olsun… Kaybettiğimiz son yaşam, lanetlediğimiz son katliam olsun.

            Sevgili Tahir’in sözleriyle “savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun” diyerek tüm halkımıza başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz. 02.12.2015

                                                                                            

                                                                                        ŞIRNAK BAROSU BAŞKANLIĞI